Gönlümdeki neşeye acıyı katıp gitmiş,
Kaldırımlar üstüne sarı gül atıp gitmiş.
Sarı güldeki mana, sığmazdı bin satıra
O yüzden mektup değil, sarı gül son hatıra.
Duvarları yalayan yüzüm gibi toprağı
Yalıyor sarı gülün koparılmış yaprağı.
Rüzgardaki gül gibi gövdem de hep süründü
O yüzden son hatıra kaderimi büründü.
Karanlıkta kaybolan, biten yolun sonunda
Ağladım sarı gülün o en soluk tonunda.
Sarı gül tüketmiş kalan en son umutları
Şimşeklere terk etmiş, karanlık bulutları.
O’nun en son hatırası, benimse kaderimdir
Sarı gül; solan mutluluğum, yeşeren kederimdir.